Çalışan bağlılığı kavramı, Dr. William Kahn tarafından 1990 yılında tanımlanmış ve çalışanların iş yerlerine yaptıkları duygusal yatırım olarak açıklanmıştır. Bu, işe katılım, tutku ve motivasyon biçiminde kendini gösterir. Çalışanların kuruluşun hedefleriyle özdeşleşmesi ve kendi kişisel hedeflerini kuruluşun hedefleriyle uyumlu hale getirmesiyle ilgilidir.
Yetenek kazanımı ve tutundurma, günümüz iş dünyasında gitgide daha fazla önem kazanan bir konudur. İşe bağlı çalışanlar, yüksek performans gösterir ve organizasyonları daha esnek kılar. Bağlı olmayan çalışanlar ise genellikle iletişim eksikliği, azalan iş birliği ve düşük üretkenlik gibi olumsuz davranışlar sergiler.
Araştırmalar, işe yoğun bir şekilde bağlı olan çalışan ve ekiplerin, bağlı olmayanlara göre %21 daha fazla kârlılık sağladığını göstermektedir. Bu çalışanlar aynı zamanda %17 daha üretken olmaktadır.
Çalışan bağlılığını artırmak amacıyla işletmeler çeşitli stratejiler uygulamaktadır. Bu stratejiler arasında şeffaf iletişim, pozitif iş kültürü, gelişim fırsatları, esnek çalışma koşulları ve çalışan ödüllendirme sistemleri bulunmaktadır. Ancak günümüzde çalışan bağlılığını artırmada yeni ve popüler bir kavram öne çıkmaktadır: Psikolojik Güvenlik.
Harvard Business School Profesörü Amy Edmondson tarafından tanımlanan işyerinde psikolojik güvenlik, ekip üyelerinin risk alma konusunda güvende hissettikleri bir ortam olarak açıklanmıştır. Bu ortamda ekip üyeleri, konuştuklarında reddedilmeyeceklerine dair bir güven duygusu hissederler.
Psikolojik güvenliğin eksik olduğu yerlerde çalışanlar kendilerini koruma altına alma eğiliminde olur, fikirlerini paylaşmaktan kaçınır ve belirsizliklerle dolu bir korku yaşarlar. Almanya’da Türk göçmenler üzerinde yapılan bir araştırma, psikolojik güvenliğin çalışan bağlılığı, mental sağlık ve iş değiştirme niyetleri ile doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koymuştur.
Timothy Clark’ın “Psikolojik Güvenliğin 4 Aşaması” kitabında belirtildiği gibi, korkuya kapılan takımlar, size ellerini verebilir, kafalarının bir kısmını verebilir ama kalplerini asla vermezler.
İşyerinde psikolojik güvenlik sağlamak için öncelikle açık iletişimin teşvik edildiği, çalışanların kendilerini rahat ifade edebildikleri ortamların oluşturulması gerekmektedir. Şirketlerde geribildirim kültürünün etkin bir şekilde uygulanması, çalışanların yönetim ve birbirlerine olan güvenleri psikolojik güvenlik için kritik öneme sahiptir. Hatalara odaklanmak yerine gelişime odaklanan bir kurum kültürü, psikolojik güvenlik ortamını destekler.
Araştırmalar, işyerlerinde sağlanan psikolojik güvenliğin, çalışan bağlılığını artırdığını ve bu durumun işletmelerin verimliliğine pozitif katkı sağladığını göstermektedir. Bu ortamı sağlamak, yetkin adayların kurum içinde daha uzun süre tutunmasına da yardımcı olur.
17/07/2024
12/07/2024
12/07/2024
12/07/2024
20/02/2024
24/01/2024
24/01/2024
24/01/2024
24/01/2024
24/01/2024